19 Haziran 2013 Çarşamba

Lanetli çalgı, Apollon ve Orman Cini

Tanrıça Athena, Olimpos'ta gezinirken yerde karıncalar tarafından içi kusursuzca boşaltılmış bir parça kemik buldu. Kemiği yerden alan Tanrıça, üzerinde bir kaç delik açmayı akıl etti. Böylece ucuna üfleyerek bir müzik çalmaya başladı, çıkan ses çok güzel olmalıydı, ne de olsa çıkan notalar Tanrısal namelerdi. Tanrıça arkadan gelen iki kahkaha sesiyle irkildi ve Hera ve Afrodit'i kahkahalarını gizlemeye çalışırken buldu. Tanrıça meraklandı, "Ne o, müziği beğenmediniz mi?" Cevap alamadı, ardından öfkeyle ayağa kalkan Tanrıça, yeryüzüne inerek oluşturduğu garip çalgıyla müziğine devam etti. Bu kez yalnızca kendisi için çalıyordu, hiç kimsenin duyamayacağından emindi. Bir suyun üzerine eğilerek dalgalanan aksine baktı, bir yandan da çalgıya üflemeye devam etti. O an, iki Tanrıça'nın güldüğü şeyin ne olduğunu fark etti, kızarmış yüzü ve büyümüş burun delikleri!


 Sinirlenen Tanrıça hışımla ayağa kalktı, üflemekten yorulmuş dudaklarıyla şu laneti okudu; " Bu çalgıyı çalan her kim olursa onu sonsuz bir lanet takip etsin!" ardından kemik çalgıyı ormanın derinliklerine doğru fırlattı. Zavallı bir orman cini ise bir şarkı söyleyerek oradan geçiyordu. Sivri kulaklı ve komik görünüşlü orman cini, yerdeki kemik çalgıyı aldı ve başına geleceklerden habersiz çalmaya başladı.

 Sesi duyan bir kaç kişi etrafına toplanıyordu, çalgıdan çıkan ses çok güzeldi. Ardından, bu küçük orman cini bazı konserler düzenlemeye başladı, bir gün biri karşısına çıkıp, müzik tanrısından çok daha güzel müzik yaptığını söyledi. Apollon dan! Müziğin ilham kaynağı Apollon'dan!

 Keşke, küçük cin buna tüm gücüyle karşı çıksaydı. Ama o böbürlenmeyi tercih ederek kendisini kaçınılmaz sona hazırladı, konserlerinde bu sloganı kullanmaya başladı. Müzik  Tanrısı sonunda cin'e herkesin önünde bir teklifte bulunmaya karar verdi. Böylece Apollon, cine bir yarışma teklif etti; "Eğer senin müziğin benim müziğimden daha güzelse, bir yarışma yapalım ki, kimin daha iyi olduğu anlaşılsın." Zavallı komik görünüşlü yaratık ise, o günlerde burnu havada ve kendinden emin dolaştığından hemen kabul etti.

 Apollon yaratığa döndü; "Ben bir tanrıyım. Sen ise iğrenç, çirkin bir yaratıksın! Bu yüzden kurallara ben karar vereceğim! Hangimiz kazanırsak, kaybeden kişiye istediğini yapabilecek!" Tanrı, bağlama benzeri bir çalgı ile katılıyordu bu yarışmaya, elbette ki adil bir karşılaşma değildi, ama kimse Tanrılardan üstün bir yeteneği olduğunu iddia edemezdi.

 Apollon, kazanana karar verecek 3 kişi belirledikten sonra çalmaya başladı. İlk denemede ikisi de çalgıyı serbestçe çaldılar, seçilen jüri kararsız göründü. Ardından Apollon, "Şimdi çalgıyı ters çevirip çalacağız!" dedi. Bunun üzerine orman cininin eli ayağına dolaştı, kendinden emin yüz ifadesi birden kayboldu. Üflüyor, üflüyor fakat hiç bir ses çıkmıyordu. Apollon ise bağlama benzeri çalgısıyla rahatça çalıyordu.

 Üçüncü ve son turda Apollon, ona "Şimdi, çalgıları çalarken şarkı söyleyeceğiz!" Üflerken şarkı söylemek İMKANSIZ bir şeydi, fakat Apollon, elleriyle çalgıyı çalarken rahatça şarkı söylüyordu. Jüriye söz düşmüyordu, orman cini başarısız olmuştu.

 Ardından Apollon orman cinini yakaladı, herkesin izleyebileceği bir yerde ağaca astı ve garip kemikten çalgısıyla derisini yüzdü. Böylece Apollon, hiç kimsenin Tanrılarla eşit yeteneklere sahip olamayacağını bir kere daha göstermiş oldu.

4 yorum:

  1. Vahşet dolu bir son! Fakat hikaye harikaydı :D Anlamadığım bir şey var ama Athena'nın burnu neden büyüdü?

    YanıtlaSil
  2. Üflemenin etkisiyle burun delikleri genişliyor hikayeye göre.

    YanıtlaSil
  3. The Rundown: Gaming, Casinos, and All You Need to Know
    Gaming is the 동두천 출장안마 latest gambling technology 서울특별 출장마사지 industry to emerge. Today's industry is expected 충청북도 출장샵 to be the leading global market 파주 출장샵 for gambling 대전광역 출장마사지 and

    YanıtlaSil