Zeus oturmuştu, dünyadaki ölümlüleri seyrediyordu, gök yüzündeki tahtından. Bir köy gördü. Çok verimli idi arsası. Merak etti ölümlüleri nasıldır. Çağırdı hem oğlu olan hem de haberci tanrı olan Hermes'i. "Hermes." dedi. "Ben şu köydeki insanları merak ediyorum. Birlikte insan kılığına girip bakalım. Ne yerler, ne içerler. İyiler mi, kötüler mi?" dedi. Hermes kabul etti. Birlikte insan kılığına girerek köye uçtular.
İlk evin kapısına gidip çaldılar tokmağı. Yaşlı gezgin kılığındaki Zeus seslendi "Biz çok uzun yoldan gelen iki gezginiz. Çok yorgunuz, dinlenecek bir yere ihtiyacımız var. Bizi içeri alır mısınız?"
İçeriden bir erkek sesi "Köpekleri salmadan defolun!" dedi. Zeus ve Hermes şaşkınlıkla birbirlerine baktılar ve ilerdeki eve doğru gittiler. Daha kapıyı çalmamışlardı ki içeriden bir ses "Baba! Çabuk kapıyı kilitle iki gezgin bize doğru geliyor!" dedi. Bu iş bu şekilde devam etti. Zeus hiddetlendi. "Bu köydeki insanların nesi var böyle? Hiç vicdanları yok mu? Burası çok verimli ve zengin. Sığırları sağlıklı ama yine de kendileri kötü kalpliler. Neden böyleler?" diye Hermes'le konuşuken köyün son evinin önüne geldiklerini fark ettiler. Bu ev diğer evlerden çok farklıydı. Büyük ve gösterişli değil, derme çatma bir evdi bu. Gezginler eşiğe varmadan kapı açıldı, cılız bir adam kapı eşinin kenarında durdu. "Merhaba, yorgunsunuzdur, buyrun içeri girin şöyle. Benim adım Filemon. Bu da eşim Baukis. Sizi hangi rüzgar attı buralara böyle?" Baukis ve Filemon çok çelimsizlerdi. Elbiselerindeki yamalar göze çarpıyordu. Zeus "Yatacak yere ihtiyacımız var. Karnımız da aç. Yolda her şeyimizi çaldılar. Ne yazık ki size verebileceğimiz paramız da yok." dedi. Filemon "İçeri geçin. Karım size döşek hazırlayacak. Ne yazık ki evimiz konforlu değil. Fakat neyimiz varsa sizinle paylaşmaktan çekinmeyiz." "Benim konuklarımıza verebileceğim bir şeyler var Filemon." diye araya girdi Baukis. "Hatırlasana. Bayramda yiyecek bir şeyler hazırlamıştım. Onları konuklarımıza sunmaktan gurur duyarız. Değil mi?" dedi Baukis.
Filemon ufacık masayı konukları için hazırlarken Baukis de tütsülenmiş et, zeytin, beyaz peyir, incir ve ceviz getirdi. "Cevizler bizim bahçemizden. İki tane ağacımız var, incir ve cemiz. İkisi de çok iyi meyve verir. Zeus bize hep çok cömert olmuştur." dedi Baukis. Zeus Hermes'e sorgu dolu bir bakış fırlattı. Bu iki çifte bir şeyler yaptığını hiç hatırlamıyordu. Filemon başıyla onayladı "Evet. Zeus her zaman bize merhametli davrandı. Tüm hayatımız boyunca yanımızdaydı... Ne yazık ki sevgili konuklarım size verebilecek şarabım fazla yok. Ancak her ikinize birer kadeh çıkacaktır. Zeus onu sakinleştirdi "Şarap hepimize yetecektir. 4 kadeh doldur." dedi. Filemon 4 kadehi doldurup duruyordu. işte o zaman karşılarındakilerin sıradan bir gezgin değil iki tanrı olduğunu anladılar. Önlerinde eğildiler.
"Bu ovadaki tek vicdanlı sizlersiniz. Bu yüzden sizin dışınızdakileri yok edeceğim ve Gölgeler Ülkesi'ne yollayacağım." dedi Zeus ve kulübeden çıktı. Ellerini ovaya doğru uzattı.Parmaklarından çıkan yıldırımlar tüm evleri kül ediyor, zenginlikleri yok ediyordu. Gökyüzü kapkara olmuştu. Yağmur yağmaya başladı ve hiç dinmedi. Nehirler taştı, ova sular altında kaldı ve orada bir deniz oluştu. Her şey su içinde yok oldu. Sadece Filemon ve Baukis'in evi yok olmadı ve çok görkemli bir Zeus tapınağına dönüştü. "Olimpos'a dönmeden önce, sizin bir dileğinizi gerçekleştirmek isterim. Nedir dileğiniz?" dedi Zeus. Filemon "Burada, senin tapınağında yaşamak isteriz. Ve aynı anda hayatımıza son verilmesini isteriz. Birimizin acısını diğeri çekmesin. Birimizin ne zaman Hades'e ruhu gidecekse, diğeri de o zaman gitsin." dedi. Baukis'de onayladı. "İsteğiniz oldu bilin." dedi Zeus. Zeus ve Hermes yeniden Olimpos'a uçtular. Filemon ve Baukis uzun yıllar mutlu yaşadılar.
Günlerden bir gün tapınağın merdivenlerinde otururlarken ayaklarını hareket ettiremediklerini fark ederler. İkisi de ağaca dönüşmeye başlar. "Sana yeşiller öyle yakıştı ki..." diyebildi son kez Filemon karısına. "Sana da..." diye cevap verebildi Baukis. Zeus onları iki ağaca dönüştürür. Meşe ve ıhlamur. Bu iki ağaç halen Zeus tağınağını süsler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder