Zeus, bir gün gigantlar ve Tanrılar arasında baş gösterecek savaş hakkında sorular sormak için bir kahine gider. Kahin, Zeus'a şöyle der; " Bir kahramana ihtiyacımız olacak."
Mitoloji-Yunan-Roma-Mısır
Yunan, Roma ve Mısır Mitleri Hakkında Her şey!
1 Temmuz 2013 Pazartesi
Herakles ve Görevleri
23 Haziran 2013 Pazar
Filemon ve Baukis
Zeus oturmuştu, dünyadaki ölümlüleri seyrediyordu, gök yüzündeki tahtından. Bir köy gördü. Çok verimli idi arsası. Merak etti ölümlüleri nasıldır. Çağırdı hem oğlu olan hem de haberci tanrı olan Hermes'i. "Hermes." dedi. "Ben şu köydeki insanları merak ediyorum. Birlikte insan kılığına girip bakalım. Ne yerler, ne içerler. İyiler mi, kötüler mi?" dedi. Hermes kabul etti. Birlikte insan kılığına girerek köye uçtular.
22 Haziran 2013 Cumartesi
Athena'nın Doğumu
Güzeller güzeli Metis... Hikmet Tanrıçası'ydı Metis, ve çokta güzeldi.
Zeus'tan bekleneceği üzere gördüğü her güzel kadın gibi Metis'e de aşık olmuştu baş tanrı.
Zeus, hikmet tanrıçasını günlerce izlemişti, kendini belli etmeden ya da kimi zaman açıkça seyretmişti onu.
21 Haziran 2013 Cuma
İnsanlığın Başlangıç Hikayesi-PROMETHEUS
Prometheus, yaşam veren Titan. Onun olduğu yerde güller açar, yapraklar yeşerir. Herşey cıvıl cıvıl olur. Adından da belli. O "ileriyi düşünen" Titan.
Bir gün oturmup düşünmüş. Yeryüzü o kadar büyükmüş. Tanrılar, kara hayvanlarını, deniz hayvanlarını hatta Olimpos'a kadar uçan kuşlar bile yaratmışlar ama aklı olan tek hayvan bile yokmuş. Kendilerine benzeyen tek bir canlı yokmuş bu koca dünyada. "Belki bunu ben yapabilirim!" demiş.
Bir gün oturmup düşünmüş. Yeryüzü o kadar büyükmüş. Tanrılar, kara hayvanlarını, deniz hayvanlarını hatta Olimpos'a kadar uçan kuşlar bile yaratmışlar ama aklı olan tek hayvan bile yokmuş. Kendilerine benzeyen tek bir canlı yokmuş bu koca dünyada. "Belki bunu ben yapabilirim!" demiş.
Atlante
Eski yunanın en güzel kadını kimdi? Bazıları Helene der, bazıları Atlante. Bu konu günümüzde bile tartışılmaktadır. En güzelmidir bilinmez Atlante. Fakat Tanrıça Artemis'ten sonra ki en iyi avcı olduğu kesin.
19 Haziran 2013 Çarşamba
Lanetli çalgı, Apollon ve Orman Cini
Tanrıça Athena, Olimpos'ta gezinirken yerde karıncalar tarafından içi kusursuzca boşaltılmış bir parça kemik buldu. Kemiği yerden alan Tanrıça, üzerinde bir kaç delik açmayı akıl etti. Böylece ucuna üfleyerek bir müzik çalmaya başladı, çıkan ses çok güzel olmalıydı, ne de olsa çıkan notalar Tanrısal namelerdi. Tanrıça arkadan gelen iki kahkaha sesiyle irkildi ve Hera ve Afrodit'i kahkahalarını gizlemeye çalışırken buldu. Tanrıça meraklandı, "Ne o, müziği beğenmediniz mi?" Cevap alamadı, ardından öfkeyle ayağa kalkan Tanrıça, yeryüzüne inerek oluşturduğu garip çalgıyla müziğine devam etti. Bu kez yalnızca kendisi için çalıyordu, hiç kimsenin duyamayacağından emindi. Bir suyun üzerine eğilerek dalgalanan aksine baktı, bir yandan da çalgıya üflemeye devam etti. O an, iki Tanrıça'nın güldüğü şeyin ne olduğunu fark etti, kızarmış yüzü ve büyümüş burun delikleri!
Niobe
Thebai'nin biricik karliçesiydi Niobe. Lanetli Tantalos'un lanetli kızı. Kendini üstün görür, herşeyiyle gurur duyardı. Kendini mütiş ve üstün zeka bir hükümdar olarak görürdü. Eh, bu onun lanetiydi sonuçta. En çok gurur duyduğu şeyi ise 7 oğlu ve 7 kızıydı. Herkes onu annelerin en mutlusu, en görkemlisi olarak anardı.
Tantalos
Kudretli Zeus'un oğluydu o. Tanrıların kudretli sofrasına oturabilen tek ölümlü. Lydia'ya hükmetmekteydi. Çok zengin ve çok ünlüydü. Ayrıca kendini her insandan daha fazla beğenmiş biriydi. İşte bu ona ve torunlarına laneti verdi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)